Evli ve üç çocuk babası olan Marc Madrigal 2006 senesinde Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Dili ve Edebiyat bölümünden mezun olduktan sonra 2009 senesinde Phoenix Seminary ABD'de Hristiyan İlahiyatı üzerinde Yüksek Lisansını tamamlamıştır. 5 dil bilen Madrigal, araştırmalarını erken dönem Hristiyanlık tarihi ve Kutsal Kitap dönemi arkeolojisi üzerinde yoğunlaştırmaktadır. Madrigal aynı zamanda İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı yönetim kurulu üyesidir.
İkinci İznik Konsili‘nin merkezinde yer alan konu, ikonların doğası ve Kilise’deki yerleriyle ilgilidir. 8.yüzyıl Bizans dünyası ikona kırıcılar ve ikona destekçileri olmak üzere ikiye bölünmüştü. Bizans’taki bu olayların nasıl patlak verdiğini anlamak istiyorsak, bu dönemin yaşanmasına neden olan tarihsel süreci anlamamız önemlidir. İkonaların kökeni, M.S. 200’lü yılların başında yeşeren Hristiyan sanatıdır. Bu tarihten önce…
Justinianos’un teşvikiyle düzenlenen bir önceki konsil, Kalkedoncuların ve Monofizitçilerin arasındaki ayrılığı sona erdirememişti. Gün geçtikçe bu görüş ayrılığı İmparatorları daha fazla sıkıntıya sokuyordu. Justinianos’dan sonra, Batı ve Doğu kiliselerini barıştırma çabaları İmparator Herakleios altında devam etti. Konstantinopolis Patriği Sergius bu birleşmeyi gerçekleştirmek için, teolojik altyapıyı sağlayan kişi olacaktı. Sergius Kalkedoncu ve Miyafizit görüşlerinin arasında…
Kalkedon Konsilin’deki anlaşılmazlıklar, kilisenin bölünmesine neden olmuştu. Bir tarafta Batı kiliseleri, İsa’nın Tanrısal ve insansal doğalarını, Kalkedon’daki amentüye göre tanımlıyordu. Diğer tarafta ise, Doğu Monofizitçi kiliseler bu amentüyü reddedip, Kirilios’un (μία φύσις, “mia physis”- tek esas/doğa) formülünü kullanıyorlardı. Bizans imparatorları için en korkutucu şey, ilahiyatçıların bir konuda uzlaşamamasıydı. “Tek Tanrı- Tek İmparator- Tek İmparatorluk-…
Patrik Kirilios’un ölümünden iki sene sonra, (M.S. 444) Efthikes adındaki bir rahip, Nesturî öğretişlerinin Konstantinopolis’te yayılmasını önlemek isterken, yeni bir öğretiş yaymaya başladı. Efthikes’e göre; Mesih İsa’nın ilahi ve insan doğaları kaynaşmıştı. Yani Mesih İsa’nın iki doğası değil, tek doğası (φύσις, physis) vardı ve bu tek doğada Tanrısal doğa insani doğayı bir nevi yutmaktaydı.…
5.yüzyıla girdiğimizde, Hristiyan dünyasında iki önemli ilahiyat ekolü baş gösteriyordu. Biri İskenderiye merkezli olup, Kutsal Kitap’ı daha çok mecazi bir biçimde yorumluyordu ve İsa’nın ilahi doğasını vurguluyordu. Diğeri Antakya merkezli olup, Kutsal Kitap’ı daha kelime kelimesine yorumluyordu ve İsa’nın insani doğasını vurguluyordu. Bu iki ekol sürekli gayriresmi bir rekabet içerisindeydi. M.S. 428 yılında, Antakya…
İznik konsilinde Ariusçuların kınandığı ve öğretişleri sapkın ilan edildiği halde, Teslisçilerin ve Ariusçuların arasındaki çekişmeler neredeyse 100 yıl daha sürdü. İznik Konsilinin kararlarını resmi olarak hiçbir zaman reddetmese de, İmparator Konstantin İllyricum (Hırvatistan) yakınlarında sürgün edilen Arius’u affetti ve Arius Filistin topraklarına sığındı. Birçok Arius taraftarı böylece evine döndü. İlahiyat tartışmalarından oldukça sıkılan İmparator,…
Ekümenik konsillerin ilki, 325 yılında İmparator Konstantin’in emriyle İznik kentinde, Senatus sarayında düzenlendi. Konsilin konusu Arius adındaki Kuzey Afrikalı bir episkoposun sapkın görüşlerine nasıl cevap verileceğiydi. Konsile Hristiyan âleminde ün kazanmış birçok episkopos ve Kilise babası katıldı. Bunlar arasında “Noel Baba” olarak da tanınan Nikolas, tarihçi Eusebius, Mor Efrem gibi isimler de yer almaktadır.…
“Kilise Doktoru”, Kutsal Kitap’ın yorumlanmasında ve Hıristiyan doktrininin gelişiminde yaptığı olağanüstü katkılardan dolayı Papa tarafından bir kişiye verilen resmi bir unvandır. Ambrosius (340-397) Almanya’nın Trier kentinde yetişen Ambrosius’un babası, Galya bölgesinin valisiydi. Babası’nın genç bir yaşta ölmesiyle birlikte Ambrosius Roma’ya taşındı ve orada hukuk, edebiyat ve hitabet okudu. 372 senesinde kaymakam Probus’un desteğiyle Ambrosius…
Doğu kilisesinin babaları sadece Hristiyan ilahiyatına büyük katkılar sağlamakla kalmayıp aynı zamanda bugün Ermeni Kadim, Süryani Kadim, Doğu Ortodoks kiliseleri diye adlandırdığımız kiliselerin; gerek teolojisinin gerekse ilahilerin ve kilise merasimlerinin gelişmesinde büyük rol oynamışlardır. Krikor Lusavoriç (M.S. 257-331) Krikor Lusavoriç Ermenistan’ın 301 senesinde, Hristiyanlığı resmi din olarak kabul etmesinde başrol oynayan kilise babasıdır. Krikor…
Kapadokya Babaları, Birinci ve İkinci Ekümenik Konsillerinin arasındaki dönemde yaşamış olan babalardır. Bu Babalar özellikle Anadolu topraklarında Ariusçuluk ve Makedoniusçuluk diye bilinen inanç sapkınlıklarına karşı, gerek yazılı gerekse meydanlarda hitabet müsabakaları düzenleyerek mücadele etmişlerdir. Ariusçuluk İsa Mesih’in ilahi özünü reddedip, İsa’nın Tanrı’ya “benzer” ikincil bir varlık olduğunu iddia etmekteydi. Makedoniusçular ise İsa Mesih’in Tanrısal…