Bazıları Yuhanna’nın İsa’yı Tanrı olarak tasvir ettiğini, Sinoptik İncillerin (Matta, Markos ve Luka) ise İsa’yı sadece bir insan olarak tanıttığını iddia eder. Ancak tüm Müjde kitaplarını bir araya getirdiğimizde, İsa’nın hem Tanrı hem de insan olduğu sonucuna ulaşabiliriz.
Yuhanna, başlangıçta okuyucuların İsa’yı sadece bir insan olarak görmesini sağlar, ancak zamanla görüşleri gelişir. Yuhanna’da Mesih tasviri oldukça açık ve nettir. İsa portresi birçok açıdan benzersizdir. Bu durum, Yuhanna Müjdesi’nin neden bu kadar sevildiğini açıklamaktadır. Ancak bu açıklamadan Sinoptik İncillerin İsa’nın Tanrı olduğunu inkâr ettiği sonucu çıkmaz. Bunun yerine Yuhanna’nın Sinoptik İncillere göre İsa’yı Tanrı olarak daha açık ve net sunduğunu söyleyebiliriz.
Öncelikle İsa’nın su üzerinde yürümesini ele alabiliriz. Markos 6:47-51’de İsa’nın insani yönünün daha baskın olduğu düşünülebilir.
‘‘Akşam olduğunda, tekne gölün ortasına varmıştı. Yalnız başına karada kalan İsa, öğrencilerinin kürek çekmekte çok zorlandıklarını gördü. Çünkü rüzgar onlara karşı esiyordu. Sabaha karşı İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçip gidecekti. Onlar ise, gölün üstünde yürüdüğünü görünce O’nu hayalet sanarak bağrıştılar. Hepsi O’nu görmüş ve dehşete kapılmıştı. İsa hemen onlara seslenerek, ”Cesur olun, benim, korkmayın!” dedi. Tekneye binip onlara katılınca rüzgar dindi. Onlarsa büyük bir şaşkınlık içindeydi’’ (Mar.6:47-51).
İsa’nın suda yürümesinin başlı başına oldukça etkileyici bir mucize olduğunu kabul etmeliyiz. Bu mucize, İsa’nın kutsallığını göstermek için yeterlidir. Ancak şüpheciler, mucize gerçekleştirmenin bir kişinin Tanrı olduğunu göstermediğini söyler. Bu konuda haklılar. Çünkü Musa da birçok mucize gerçekleştirdi. Ancak Musa’nın Tanrı olduğu öne sürülemez. Markos’a baktığımızda mucizenin etkileyiciliğinden daha fazlası vardır. Ayrıntılara baktığımızda İsa’nın eylemleri ve sözlerinin Eski Antlaşma’daki peygamberlik sözleriyle yakından ilişkili olduğunu görürüz.
1.Eski Antlaşma’da ‘Denizde Yürüyen’ Rab’dir
İsa neden öğrencilerin yanında bu mucizeyi gerçekleştirdi. Yanıtı oldukça açıktır. Eylemi ile İsrail’in Tanrısı’yla özdeşleşti.
- Eyüp 9:8; Denizde yürüyen Rab’dir (περιπατῶν … ἐπὶ θαλάσσης).
- Markos 6:48; Denizde yürüyen İsa’dır (περιπατῶν ἐπὶ θαλάσσης)
Benzerlikler oldukça etkileyicidir. İsa, RAB’bin işlerini gerçekleştiriyor.
2.Eski Antlaşma’da KENDİSİNİ Gösterdiği İnsanların Yanından Geçen RAB’dir.
‘‘İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçip gidecekti’’ ifadesi ilginç görünebilir. Ancak Eski Antlaşma ile ilişkisi oldukça dikkat çekicidir. Birçok yerde RAB, insanların yanından geçerek KENDİSİNİ gösterir.
- RAB, İlyasa, ‘‘Dağa çık ve önümde dur, yanından geçeceğim’’ dedi (1.Kr.19:11)
- İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçip gidecekti (Mar.6:48)
3.Eski Antlaşma’da Tanrı, ‘Ben Ben’im’ Der.
Ben’im kelimesine Sinoptik İncil’de yer verilmektedir. İsa, öğrencilerin yanlarından geçerken ‘Ben’im’ (ἐγὼ εἰμί) dedi. İsa, kendisini RAB olarak tanıtıyor.
- Tanrı, ‘‘Ben Ben’im’’ dedi. İsrailliler’e de ki, ‘Beni size Ben Ben’im diyen gönderdi.’ (Çık.3:14)
- İsa, ‘‘Cesur olun, benim, korkmayın!’’ dedi. (Mar.6:50)
4.Eski Antlaşma’da Rüzgârı ve Dalgaları Dindiren RAB’dir.
İsa, Markos 4:35-41’de gerçekleştirdiği gibi, Markos 6:51’de rüzgarı ve dalgaları dindirir. Bu mucize de, Eski Antlaşma ile doğrudan bir ilişkiye sahiptir.
- ‘‘Fırtınayı limanlığa çevirdi, yatıştı dalgalar’’ (Mez.107:29).
- ‘‘Tekneye binip onlara katılınca rüzgar dindi’’ (Mar.6:51).
Anlatılanlar, İsa’nın eylemlerini RAB’bin eylemlerine tesadüfî bir şekilde benzer olduğu şekilde yorumlanamayacak kadar birçok ayırt edici özelliğe sahiptir. Markos’un İsa’yı yalnızca insan olarak tasvir etmediği sonucuna ulaşabiliriz. Dört Müjde’nin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) tümü kendi anlatımlarıyla İsa’yı hem Tanrı hem de insan olarak tanıtır.